19 Mayıs 2009 Salı

Ütü, çamaşırhane, kanatlı karınca...

Narnia Günlükleri gibi oldu he başlık (ilk Narnia Günlüklerinin açılımı "Cadı, Aslan ve Dolap" idi, ilgili arkadaşlar olayı hemen kavramışlardır sanırsam) :))) Ama inanın yazdıktan sonra farkettim ehehehe...neyse...3 gündür yazamadım farkındayım kusura bakmayın (çokta tındı zaten size de :) biraz koşturmadan, biraz yoğunluktan, bunların getirisi yorgunluk ve üşengeçlikten olsa gerek, blogumu ihmal ettim son 3 gündür..bakalım nerde kalmışız...

....

Efenim beklediğim entrikalar yüzgöstermeye başladı burda da (zaten ne zaman başlayacak diye bekliyordum tam beklediğim zamanda patlak verdi), biliyorsunuz en son büyük patron beni de şefin çalıştığı konular üstünde görevlendirmiş ben de heyecanla başlamıştım, ilk çıkan prototipleri gören şef akabinde beni görevden almak istedi!!! sanmıyorum ki tasarımların kötülüğünden; çünkü gören diğer bi kaç kişi ilk çalışmalar için gayet başarılı buldu! Uzun uzun yazmıcam daha, siz anladınız ne demek istediğimi, ama şu var onun demesiyle vazgeçecek değilim, geceleri evde çalışıp tüm eskizleri olgunlaştırarak numune bölümüne göndereceğim, yok öyle!!! (kısaca açıklayayım; burda işler şu şekilde yürüyor : siz bi tasarım yaptıysanız onu uygulamaya yönelik olgunlaştırıyor ve ardından numune atölyesine gönderiyorsunuz orda çiziminiz gerçeğe dönüştürülüyor, sizde esas ürün üstünde hataları görüp rötuşları yaptırıp üst kısımdan onayı aldıktan sonra firmanın pazarlamaya hazır ürünü haline geliyor ve reklam çalışmasına başlanıyor)

.....

Haftasonu diğer fabrika ve ocakları gezdirdiler, taş malzemesinin ne aşamalardan geçtiğini iyice anlatmak adına, verimliydi, çok gezdik yorulduk ama iyi oldu. Tek beni üzen konu Mersin de olan yakın bir arkadaşımın düğününe çok istediğim halde-ki tüm takım elbiselerimi ayakkabılarımı getirmiştim gideceğim diye- katılamadım, kendisinden burdan da özür diliyorum ama aynı zamanda anlayışına da sığınıyorum :( İnşallah bir ömür boyu sağlıklı ve mutlu olurlar...

.....

Otel de ütü yokmuş! Yani varmışta sanayi tipi büyük ütüymüş:P o yüzden fellik fellik ütü aradım burda. Tamam bir sürü ütü buldum ama benim zaten güzel bir ütüm var İstanbul da nie aynısından alayım ki di mi? Neyse ben de seyahat tipi bi ütü alayım bari ilerde de kullanırım dedim ama nerdeee, öyle birşeyin varlığından haberi yok buranın :S 3 gün iş çıkışında sormadığım yer kalmadı son çare dandik bi ütü almaya karar verdim tam alacaktım "a bi de suraya sorayım" olayı vardır ya hani, tam da onu yaptım veeeeee, tatatatataaaa seyahat tipi ütü buldum ;)))

.....

Feci bi şekilde jelibon , şekerleme vs tüketimim arttı, şu an size yazarken haribo tepeceğinin üstündeyim ve avuç avuç azıma atıyorum :S (kuzuuu-o kendini bilir-haribonun diş şekerlemelerini her yiyişimde sen geliosun aklıma, çok ösledim seni bea!)


.....

Farkettim ki Isparta da kanatlı karınca populasyonu çok fazla...Geçen gece biri odaya uğradı "Naber abi?" dedi, dedim "oo evlat hoşgeldin geç otur hele bi çayımı iç", dedi "saolasın be abi, ışığı açık görünce bi uğriim dedim, ondan rahatsız ettim ben kaçiim", gitti....

......

19 mayıs bugün herkesin bayramı kutlu olsun, biz kutlayamadık fabrikacak, çalıştık çünkü:P ctesi tatil yapacakmışız, aman ne lütuf :P

.........

Ütü ararken bi de çamaşırhane aradım deli gibi, yok yok yok! kime sorsam bi yer tarif ediyorlar ama ordan bişey çıkmıyor, bu uğurda tüm merkezi gezdim sanırım (Isparta merkezin en ciks semti İstasyon Caddesi ve yakın çevresi imiş bunuda bu esnada öğrenmiş oldum :)) valinin konağı da bu cadde üzerinde, konağın bahçesi süper! gerçi ben hernekadar ilk gördüğümde hastane rehabilitasyon bahçesi gibi algılasamda konağa aitmiş ehehehe:)

........

İstanbulu etkisi altına alan sıcak burayı da rehin aldı; bir cetvel, bir pergel, bir de gofret istermiş...istediği şeyleri hazırlamazsak serbest bırakmayacakmış:P

......

Bu arada ofis ortamımla ilgili hala eksiklerim tamamlanmadı, zaten gün be gün kıl olmaya başladım buraya, yakında çemkirecem o olacak!

1 yorum: