13 Mayıs 2009 Çarşamba

Sakine' nin Sofrası...

Anemmmm...yine bünyeyi fazla zorladık sporda heralde ki pelte moduna geçtim :P...evet evet spordan geldim az önce (az önce dediğime bakmayın, yarım saat oldu heralde; duştu oydu buydu derken aldım elime karanfilli tarçınlı çayımı oturdum laptopun karşısına, yaktım bi danede cigara, oh mis;). Dün gidememiştim ya gaza geldim bugün yemek falan yemeden koşa koşa gittim, ama başka türlü olmayacak, homini gırtlak tıkan tıkan nereye kadar, özene bözene yetiştirdiğim göbeğimin boyutunu daha da geliştirmemek için spor yapmam şart! Zaten havasından mıdır suyundan mıdır ya da can sıkıntısından mıdır iştahım açıldı burda,anlamadım yani, cık cık cık :P

.......

neyse beybiler bugün yine sıkıcı ve zamanın yetişmediği bi gündü (yetişmediği diyorum çünkü bu aralar tasarım olayına giriştim ya tasardıkça yeni şeyler geliyor aklıma onu da yapayım bunu da yapayım derken dağılıyorum bi türlü bitmio hiç bişey, bu durumu disipline etmem gerek sanırım, sakin sakin bitire bitire, olmayacak başka türlü :P)

.......

akşamüstü büyük patron bizim kata çıkarma yaptı..iki gündür görmüyordum nerdeyse yüzünü (en son beni servise yetişmeye çalışırken tuttuğunda görmüştüm). Tuttu bana ne dese beğenirsiniz "naber, napıosun, ne durumdasın?", pardon, ne durumdasın derken??? Mal mal baktım amcamın yüzüne "e iyidir çalışıyorum ne olsun dedim", dedi " sen bize ne yapıorsun şimdi, satış kısmında nasıl yardımcı olacaksın, planın ne, neyle uğraşıyorsun?" gibisinden kılımtırak sorular sormaya başladı. Hee dedim aklı başına gelmiş bunun, geçen hafta koşturuordum ya bunun peşinde bi kere yakaladıda benim konuşmama fırsat vermeden bık bık etti sonrada beni gönderdi.. "arkadaşım gel senle biraz konuşalım şöyle" deyip omzundan tuttum masaya götürdüm...Böyle bişey yapmadım tabi! :)) Dedim "isterseniz mini bi toplantı yapalım size yaptıklarımı anlatayım", "olur" dedi..neyse anlattım ettim çalıştığım tasarımları gösteriyordum ki adam sıkıldı, "ya iyi hoşta ben anlamam bunlardan, ne zaman satışa kayacan ne zaman müşterilerle görüşecen" falan oldu, anaaaaa çattık! Bu gitmiş Antalya daki abilerle konuşmuş heralde gaza getirmişler bunu napıo ki o orda gelsin bize yardım etsin, satış öğrensin falan demişler ki şakımaya başladı (hatta hiç abartmıyorum buna demişler ki o orda üniversite tezi hazırlar gibi kendini kapamasın odaya, gelsin iş öğrensin falan, bu da bana olayı kibarca hani canı sıkılmasın diye dediler gibisinden kıvırdı ama ilk olarak dang diye böyle bi laf duydum ağzından muha! ah amcam ah bir bilsen bu işi tezimi yazdığım gibi ele alsaydım b..u yemiştiniz, ulan 5 sene oldu 2.kez atıldım be master dan alla alla :D ama nerden bilsinler ehehehe ). "İyide.." dedim "Ben ne satıcam bahçeyle ilgili, ürününüz mü var, nuh nebiden kalma şeyleri satacaksam yazık bana ne gerek var" diye başlayan sonra tam gaz giden bir konuşma yaptım. Size bişey diyeyim mi, büyük ihtimalle beni şutlayacaklar burdan, bu kadar papuç dilli barınmaz bu müessesede :D Hani kaldı ki ben tasarımcı olarak başladım, ok tamam, sonrasında İstanbul ağırlıklı olsun die olayı İstanbul' da satışa çeken bendim ama ne yani du bi bismillah, daha bi hafta oldu geleli..neyse kuzular oyle yani hafif gerilimli bir görüşmeden sonra derdimi anlattığımı düşünüyorum amcama, anlamadıysa da...ne bileyim bakarız bir çaresine :P

.......

Bu akşam yemeği dışarda yedim. Bay gelmişti artık hergün otelde köfte ve yağlı yağlı tavuk yemekten (bu otel de normal bi menü yok, "fix mönü"-walla onlar mönü yazmış ehehe :D- var bi tane 9,5 tl bi tek onu yiyosun, ha abartmayayım alternatifler varda menüdekilerin tek tek olanı ahaha :D ). Canım deli gibi sebze çekerken çarşıya girdim spor dönüşü, kıyıda köşede bi tabela gördüm " Sakine'nin Sofrası-Ev Yemekleri" gideyim bi bakayım dedim iyi ki de gitmişim.

Minik kendi halinde bi ev yemekleri dükkanı, muhtamelen paket servisleri ağırlıklı ama mekanda da yiyebiliyorsun. Kapanışlarına yetişmiş olduğumdan çok birşey kalmamıştı. Sonradan mekanın isim annesi ve sahibi aynı zamanda yemekleri yapan da olduğunu öğrendiğim en fazla benden bi iki yaş büyük genç bi bayan karşıladı beni, nasıl güler yüzlü nasıl içten...Kanım ısındı yedim bişeyler, zeytinyağlı sebze de vardı, oh kebap! bayılırım zaten zeytinyağlılara, közde patlıcan yemeği harikaydı özellikle!!! Çok şirin bir mekan çok ta tatlı insanlar ayrıca, yabancı olduğumu anladılar hemen zaten biraz sohbette ettik, 2 yıllık bir mekanmış, baya tutulmuş, temizlik ve malzemelerinin kalitesinden çok titiz bir müşteri kitlesi varmış, cidden de çok lezzetliydi yemekler ve temiz bir mekandı. Yemekleri bitirip kasa da hesabı ödemek istediğimde çay içirmden göndermeyiz dediler :))) çok şirin ya, özlemişim bu küçük şehir insanlıklarını...

Demem o ki millet, Isparta merkeze yolunuz düşerse, Sakine'nin Sofrasına uğramadan gitmeyin, hele o közde patlıcanını yememezlik yapmayın ;)

........


Bazı arkadaşlar sağolsunlar çok keyifli ve içten bulmuşlar yazılarımı onlara burdan da teşekkür etmek istedim;) Kusura bakmayın ben hayatımda ilk defa böyle bir yazı olayına kalkışıyorum hiç anlamam aslında yazı yazmaktan ama sıkılana kadar devam edeceğim (bilen bilir feci maymun iştahlıyımdır-bu ara gerçek iştahım çamış mertebesinde gerçi ya, neyse, anladınız siz onu-, o yüzden dilime ve parmaklarıma ne geliyorsa yazıyorum sanki karşımdasınız da sohbet ediyormuşuz gibi, hatalarım var mutlaka, kendimde görüyorum ama affedin, zaten bi iddiam yok o yüzden kasmıyorum, siz de kusura bakmıyorsunuzdur umarım ;)

St

2 yorum:

  1. İYİ AKŞAMLAR SEVGİLİ ARKADAŞIM BEN SAKİNE GÜNLÜGÜNDE BENDEN VE MEKANIMDAN BAHSETMENDEN ÇOK MUTLU OLDUM SİZLER GİBİ HOŞ İNSANLARI MEKANIMDA AĞIRLAMAK BENİ GERÇEKTEN MUTLU EDİYOR İŞİMİ BU SEBEPTEN ÇOK SEVİYORUM UMARIM ISPARTAYA TEKRAR GELİRSİNİZ VE SİZİ TEKRAR AĞILARIZ HOŞÇAKALIN

    YanıtlaSil
  2. aa ne demek sakine hanım o lezzetlerinizi paylaşmamak bencillik olurdu :)..sevgiyle kalın..ki yemeklerinizden o sıcaklık o lezzet eksik olmasın..saygılar :))

    YanıtlaSil