6 Mayıs 2009 Çarşamba

İlk iş günü..

Biliyorum biliyorum size dün Isparta'ya vardığımın akşamı yazacağıma söz vermiştim ama olamadı çünkü haşatım çıkmıştı :P Öte yandan bugüne kadar ki süreçlerden de bahsedecektim onu da yapamadığımın farkındayım...Bu konuyla ilgili size uzunca vakit ayaracağım, söz! ;)

Gelelim ilk iş günüme...

Sabah 8 civarı otelin lobisinde hazırdık (-dık diyorum çünkü kaldığım otelde benden başka işe yeni başlayan bir arkadaş daha var, ondan da size bahsedeceğim ilerde). Normal şartlarda çalışma saatleri sabah 8 - akşam 6 ama ilk günün şerefine şımarıklık yapmamıza izin verdiler sanırım (Yok bea servisi ayarlayamadılar ondan!) :P Ne var ki son 6 yıl boyunca sabah 9.30- 10 civarı işe başlamaya alışmış ben bu durumdan hiç memnun değilim nasıl adapte olacağım bilmiyorum :P

Fabrikadan bir araç bizi aldı ve yola çıktık. Fabrika baya büyük cidden; şirketin sadece bu fabrikada 800-900 çalışanı var diğer fabrikalar ve taş ocaklarıyla toplam çalışan sayısı 1200-1300 lere çıkıyor! Bu kadar kalabalık bir bünye benim için bir ilk...

Gün pek parlak başlamadı ne yazık ki; hala bana ait bir masa, bilgisayar vs. olmayışının hayalkırıklığı ve kişisel bilgisayarımı önümüzdeki min.10 gün boyunca taşımak zorunda olacağımı bilmek beni dakka bir gol bir uyuzu etmeyi başardı...

Çok çalışanın olması ve hepsinin işinin başından aşkın olması tamam ama benle başlangıçta ilgilenecek birilerinin görevlendirilmemiş olması sinir katsayımı arttırmaya yetti! Kendimi stajiyer gibi hissediyorum desem yeridir... Her yer onlarca çeşit taşla dolu ve hiçbirini tam olarak bilmiyorum! İş başa düştü ve önüme gelene sorduğum sorularla ihtiyacım olan bilgileri toplamaya başladım çok şükür ki diğer yeni başlayan arkadaş taş sektöründe deneyimli ve baya bilgili ki o bana çok yardımcı oldu..ilk derslerimi ondan aldım :)

Fabrikayı dolaştım yarım gün, bitmedi bitecek gibi de görünmüyor!!! Amma çok makina, amma çok malzeme, amma çok işçilik, amma çok terim varmış bu sektörde; şaşırdım!

İlk görev geldi sonrasında: Eldeki mevcut atık malzemeleri ve satılamayan ebatlanmış ürünleri eritecek tasarımlar! (Keşke bu kadar net bir şekilde gelseydi tabi, bu benim gün sonuna doğru puzzle ın parçalarını birleştirir gibi ondan bundan aldığım eksiklikler hakkındaki bilgilerin sonucunda oluşturduğum bir şey; onca puzzle geçmişim burda işe yaradı :D )

İlk tasarıma başladım ama sonucu nasıl çıkacak bilmiyorum, daha çoook ama çok çalışmam lazım üstünde; ayrıca bir değil bir kaç şey tasarlamam lazım doğal olarak. Öte yandan kafamda iş ve işyeriyle ilgili ciddi soru işaretleri oluşmaya başlaması daha ilk günden, hevesimi kırmaya başladı..Beni bilen bilir; belirsizliklere ve tanımsız iş görevlerine gelemem, sonum ne olacak cidden bilmiyorum :P Neyse hep beraber ilerleyen günlerde göreceğiz ak koyunu kara koyunu :P

İş sonrası servisle otele döndükten sonra lokal halktan edindiğim bilgiler ışığında spor salonu ve bisiklet planlarım üzerinde yoğunlaştım (arabayla yarım saat süren otel-fabrika yolunu bisikletle katetmeyi planlıyorumda, nah yaparım), bir kaç spor salonu gezdim (varmış!) ama içler acısı durumdalar; İstanbul' da mahalle salonlarını beğenmeyiz bir de!!! Bunların yanında Sports kalıyorlar, neyse...Emin olmamakla birlikte sanırım Isparta'nın eeeeen büyük ve eeeeen ünlü spor salonuna yazılacağım galiba :P (aylık 60 lira ve ben diyeyim 100 siz deyin 150 metrekare bir yer, adama havlu falan veriyormusunuz diye sordum, güldü, "Hatırlatırım burası Isparta!" dedi, e tabi buda benim öğrencilik zamanımda Artvin'e gittiğimde köy ortamında " e canım rent a car acentası vardır heralde" diyerek milletin bana gülmesi gibi bir şey oldu, ah bu içimdeki ezik aristokrat sana ne diyeyim!)

Bisiklete gelince herkes Şahinler Plaza diye bir yere yönlendirdi beni ama ona yetişemedim, yarına kaldı, bakıcaz artık :)

Benim otelde kalan arkadaş ve fabrikadan bir kaç kişi "Hoşgeldiniz ve Tanışalım-Kaynaşalım" konseptinde çarşıda (burda merkeze çarşı diyorlar, cafeler caddesi diye bir yer var genç populasyonun takıldığı İstanbul'un Taksimi, Ankara'nın Kızılay'ı diyeyim siz anlarsınız) takılacaklardı iş çıkışında davet bana da geldi sonradan uğrarım demiştim, salon gezmelerinden sonra uğradım. İyiydi, keyifliydi, tanıştık kaynaştık :P

Sonra odaya geldim ve size yazıyorum, sabah 6.50 ye kurduğum alarmımın üzerimdeki baskısıyla şimdilik size iyi geceler ve hoşçakalın demekten de başka şansım yok!

Yarın görüşmek üzere ;)

1 yorum: